Gündüz Gece 2

(Akşam olmaktadır. Güneş batmaktadır. Sahilde yürümektedir.)


İlayda : Sevgilim ne güzel değil mi ? Bak güneş batıyor.
Demir : Güneşin batması mı güzel?
İlayda : Bak ne güzel manzara işte. (Duraksar) Neyin var sevgilim? Bak küseceğim ha.
Demir : Yok bir şey öyle dalmışım sadece. Evet çok güzelmiş.
İlayda : Yok sende bir şey var. Anlatacaksın.
Demir : Bir şey yok dedim ya ilayda.
İlayda : Peki söyle bakalım ben sana az önce ne dedim?
Demir : Nasıl ne dedin? Manazara güzel dedin.
İlayda : Hayır ondan önce ne dedim söyle bakalım.
Demir : (Düşünür.) Valla hatırlarmıyorum dalmışım öyle.
İlayda : Küstüm! Ne bu ? Bir günü kendimize ayırdık güya. Ne olur işi gücü unutsan !
Demir : Tamam, tamam, hadi ne yapalım bakalım bugün.
İlayda : Öyle dalmak yok tamam mı?
Demir : Tamam dedim ya. Hadi ne yapalım?
İlayda : Lunaparka gidelim.
Demir : Lunaparkta ne yapacağız?
İlayda : Birlikte çarpışan arabaya bineriz, sonra ne bileyim gondola bineriz.
Demir : Ne işimiz var şimdi lunaparkta, iyi hadi gidelim bakalım.


(Burcu yanında Ferit'le birlikte oturmaktadır.)
Ferit   : Aşkım,
Burcu : Efendim
Ferit   : Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum. Sana baktıkça ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
(Burcu tebessüm eder)
Ferit   : Gel sana bir sürprizim var bugün.
Burcu : Ne sürpriziymiş bu?
Ferit   : Öyle olmaz söylersem ne sürprizi kalır.
Burcu : İyi bakalım gidelim.
Ferit   : Garson! Hesap lütfen.


(Lunapark, Demir İlaydayla Çarpışan arabaların önünde sıra beklemektedir)
İlayda : Ne güzel değil mi? Biz şu maviye binelim o daha hızlı.
Demir : Tamam ona bineriz. [ çarpılan  çok severdi çarpılan arabaya binmeyi ne de güzeldi. ne yapıyorum ben Allah'ım! ] İlayda başka bir şey yapalım, çocuk muyuz biz? Çarpışan araba da ne oluyor?
İlayda : (sitemkar) Olmaz! Söz verdin bir kere! bineceğiz! Lütfen ama lütfen.
Demir : [Ah bir bilsen neler anımsatıyor bana sende binmek istemezsin. ] (sıkılarak) İyi yamam bineceğiz, tamam.
İlayda : (Demiri öper) Sözünü tutan aşkım benim.


(Burcu'yla Ferit bir çay bahçesinde oturmaktadır.)
Ferit   : Bak hayatım, şu manzarayı görüyor musun? Ne kadar güzel değil mi ?
Burcu : Hı hı, evet çok güzel.
Ferit   : Aşkım, bu aptal adam seni deliler gibi seviyor. Sana layık değil böyle bir yer ama (İçeriden kemancı romantik bir müzik çalarak girer. cebinden yüzük çıkartır.) Benimle evlenir misin?
Burcu : (şaşırarak)Ne diyeceğimi bilmiyorum Feri. Çok ani olmadı mı böyle?
Ferit   : Daha fazla bekleyemedim. Sensiz geçen dakikalarım yıllara dönüyor.(Heyecanla) Cevap verecek misin?
Burcu : Şu anda hele de burada sana bir cevap veremem! Biraz düşünmeme izin ver.
Ferit   : Niye mekanı mı beğenmedin? Ah salak kafam tabi mekanı beğenmedin sen. Tabi düşünebilirsin ama uzatma olmaz mı? Ben sensiz yapamıyorum.
Burcu :Mekanı beğenmemek mi? Ah bir bilsen, Askere gitmeden önce burada "Bekle" dedi bana.] Mekanı beğenmemek değil, sadece biraz zamana ihtiyacım var.


(Demir çarpışan arabada)
Demir :Sen yanımda yokun ama anıların hep yanımda.]


(Burcu Çaybahçesinde)
Burcu : Sen yakınına sokmuyorsun ama anıların yakamı bırakmıyor.]




Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ruh Orospusu

makineleşen insanlık

Sevmek Suç Mu Abi ?