Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İŞ YERİ Mİ TIMARHANE Mİ

Resim
(Mekan temiz bir ofistir.masasının arkasına saklanan çalışansa bilgisayarda uğraşmaktadır.) Çalışan: Of ya bu nasıl iş arkadaş patron bozuntusu karı kızla uğraşadursun, biz burada onun şirketini kurtaralım.Ha iş arkadaş. Patron: En değerli çalışanım bana mı seslendin.(alaycı) Çalışan: Hayır efendim telefonla konuşuyodum.(sesini kısarak)Dalga geçiyor bir de. Patron:(Çalışanın yanına gelerek)En değerli çalışanım ben çıkıyorum bankaya kadar uğramam lazım beni arayan soran olursa toplantıda de , hadi bakayım çalışsın parmaklar.Hahaha. Çalışan:(patron gidince)Bankaymış hep aynı yalan karı kız avına gidiyorum desene.Toplantıdaymış diyecekmişim daha kimse inanmıyor zaten senin yüzünden batıyoruz. Bir ses:Kendini kaybetme , sen görevini yap. Çalışan:Tövbe bismillah ne oluyor ya o ses neydi. Bir ses:Bendim gerizekalı besmeleye hacet yok. Çalışan:(şaşkın ve korkmuş)Sen kimsin. Bir ses:Kilimcinin köroğlu sanane kim olduğumdan ben senin pak sakallı dedenim. Çalışan:Dayı bırak Allah aşkına ne istiy

napolyonun parası, romeonun aşkı yahut insanın 2 gram aklı

Resim
(bir cafe ortamında birkaç arkadaş çaylarını yudumlarken muhabbet ederler.) Mehmet: Yok arkadaş!Ah bu aşk var ya aldı beni benden çok mutluyum.Seviyorum... Asım: Aşkmış.Yemişim aşk oğlum dünyanın en büyük mutluluğu paradır.Paran olmasın bakayım o hatunlar bırakmıyor mu seni.Aşk karın doyurmaz kardeş. Melis: Mehmet çok romantiksin, Asım sende haklısın aslında. Asım: Aha!Demedim mi ben; para abi işte. Mehmet: Katılmıyorum , param olmasın sevgi , aşk olsun bana yeter. Melis: Keşke her erkek senin gibi olsa. (melis bu arada garson çağırır ve sipariş veriş siparişler geldikten sonra) Asım: (şaşırarak)Ohaaa!kızım bu kadar şey yenir mi? Melis: Yediğimde gözün var dimi. Mehmet: (masum bir sesle)Bırak asım yesin güzel kız.Hem aşka inanıp hem güzel olan herkesin hakkıdır bu. Melis: Çok haklısın.Şeyyy yani gerçekten mi? Asım: (sesini kısarak)Yesin bakalım. Melis: Eee asım sen aşksız yaşayabiliyor musun yoksa para gerçek mutluluğu veriyor mu kesin veriyordur dimi. Asım: Tabi ki veriyor istediğin h

makineleşen insanlık

Resim
(ağaçsız çorak bir arazide siyah dumanlar ve tiksindirici bir sisin altında dört insan durmaktaydı.) 1.insan: Trııııııın truuuuuun merhaba 215 2.insan: Drınnn merhaba 385. 672 ile 113 nerede acaba? 1.insan: Herhalde siber optik mutluluk makinesinin önünden mutluluk alıyorlardır. 2.insan: Fakat siber optik mutluluk makinesinden mutluluk almak için çok şey vermeleri lazım. 1.insan: Ben o makineye gitmedim sen gitmişmiydin? 2.insan: Evet iki günlük mutluluk için tüm sadakatimi ve güvenimi aldılar benim. 1.insan: Çok pahalıymış. (bu sırada 3.insan 672 ile 4. insan 113 gelir) 3.insan: (sinirli)Bu lanet dünya neden böyle neden bu sis gökyüzünde,358 neden sırıtıyorsun lanet olsun.trrrııııunt. 4.insan: Sakın aldırış etmeyin.tızzzzzst.mutluluk makinesi kısa devre yaptı mutluluk yerine mutsuzluk aşıladı. 1.insan: Mutsuzluk aşıladı da bu sinir neden? 4.insan: Makine karşılık olarak ondan sakinliğini aldı. 2.insan: Yine iyi sayılır benden daha karlıymış. 3.insan: Sanşlı mı kim ben mi hay böyle şan

DELİYİM BEN YOKSA DEĞİLMİYİM

Resim
(Dar bir sokakta bir adam yavaşça yürüyordur ve yüyürken kendi kendine konuşuyor.Yanından geçen herkes hayretler içinde adama bakıyordur.) Adam: Hani haksızdım hani aşk vardı ne oldu.Ne olacak olan yine bize insanlığa oldu.Hani savaşlar bitecekti hani kimse birbiriyle kavga etmeyecekti.Sürekli kavgalar savaşlar bıktım ya neden bana söylenen herşey yalan neden. (Bu sırada adam yorulduğunu farkeder ve yolun kenarındaki durağın bankına oturur.) Adam: Haksız olmak istiyorum ama olmuyor hani işsizlik bitecekti hani okulu bitirince iş bulacaktım.Yine haklı çıktım.Tanrım!Haksız olmak istiyorum. (Bu sırada durağa yaşlı bir adam gelir ve sorar.( Yaşlı Adam: Evladım ..... otobüsü geçtimi. Adam: Bilmem ki amca geçti desem geçmiş olacak haklı olacağım , geçmedi desem geçmemiş olacak gene haklı olacağım o yüzden ne desem haklı olacağım sen geçmesini mi istiyosun geçmemesini mi. Yaşlı Adam: Evladım divanemisin sen yoksa benimle kafamı buluyosun. Adam: Yok amca ben ne dersem haklı çıkıyorum o yüzden

ANLATMAYA ÇALIŞTIM FAKAT ANLATAMADIM

Resim
''Loş bir akşamüstünün denizle buluştuğu bir iskeledir mekan.Çarpık tahtalardan oluşturulmuş bir bankın üzerinde oturur bir adam.'' Adam: (boş bakışlarla) Bu dünyada sadece ben mi böyle yaşıyorum anlamıyorum ki!Neden ben neden tüm bu yükü sırtımda taşımak zorundayım.Neden kimse beni dinlemiyor herkes neden peşin hükümlü.Neden? ''Tam bunları söylerken çok hoş ,zarif bir bayan yan taraftaki banka oturur ve adam sessizleşip bir sigara yakar'' Kadın: (iç çekerek) Sonunda kurtuldum bu ezilmişlikten sonunda anlatabildim.Anlatacağım dedim ve kendimi dinlettim.Oh bee! Adam: (kadına yönelerek)Pardon hanımefendi bir şey sorabilirmiyim? Kadın: Tabiki. Adam: Neyi anlattınız? Kadın: Herşeyi.(gülerek) Adam: Siz herşeyi anlatabiliyorsunuz bense içimdeki sıkıntıları kağıda bile dökemiyorum. Kadın: Anlatmaya çalışın umuyorum ki siz de anlatabileceksiniz. Adam: Neyi anlatayım.Arkadaşlarımın umursamazlığını mı , ailemin anlayışsızlığını mı , üstüne üstlük bu kadar sıkıntı