Kayıtlar

Ekim, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gündüz Gece 3

Resim
(mekan bir birahanedir) Demir: (iç çeker ve birasından bir yudum alır; kendikendine) Yaa sen gideli ne kadar oldu hatırlamıyorum bile. (daha arka masaların birinde demiri görmeden) Burcu: Keşke o gün gitmeseydim ne kadar oldu bilmiyorum. Demir: Keşke şuan burada olsan. Burcu: Buralardasın sanki kokun geliyor burnuma (çevresine boş boş bakar) keşke bu koku sahi olsaydı fakat anlıyorumki hala senin hayalin. Demir: Nerdesin, kimlesin keşke bilebilsem. Burcu: Acaba evlendin mi yoksa bu şehirde sırf ben varım diye terk mi ettin keşke bilebilsem. Demir: Keşke... Burcu: Senin hakkında bu kadar bilgisiz kalmaktan nefret ediyorum. Demir: seni ben hala çok seviyorum. Burcu: O İlayda denen şeytan hala yakanda değilmi. Demir: Yokluğunu başka bedenler bastırmıyor. Burcu: Ferit keşke hala Demire ait olduğumu bilsen. Demir: Keşke... Burcu: Keşkelere sığınmaktan nefret ediyorum. Demir: Bana ne olur de!(ağlamaklı) Ne olur! Burcu: (ağlamaklı) Sana yalan söylemekdi belkide en büyük hatam yada yalanları

Gündüz Gece 2

Resim
( Akşam olmaktadır. Güneş batmaktadır. Sahilde yürümektedir.) İlayda : Sevgilim ne güzel değil mi ? Bak güneş batıyor. Demir : Güneşin batması mı güzel? İlayda : Bak ne güzel manzara işte. (Duraksar) Neyin var sevgilim? Bak küseceğim ha. Demir : Yok bir şey öyle dalmışım sadece. Evet çok güzelmiş. İlayda : Yok sende bir şey var. Anlatacaksın. Demir : Bir şey yok dedim ya ilayda. İlayda : Peki söyle bakalım ben sana az önce ne dedim? Demir : Nasıl ne dedin? Manazara güzel dedin. İlayda : Hayır ondan önce ne dedim söyle bakalım. Demir : (Düşünür.) Valla hatırlarmıyorum dalmışım öyle. İlayda : Küstüm! Ne bu ? Bir günü kendimize ayırdık güya. Ne olur işi gücü unutsan ! Demir : Tamam, tamam, hadi ne yapalım bakalım bugün. İlayda : Öyle dalmak yok tamam mı? Demir : Tamam dedim ya. Hadi ne yapalım? İlayda : Lunaparka gidelim. Demir : Lunaparkta ne yapacağız? İlayda : Birlikte çarpışan arabaya bineriz, sonra ne bileyim gondola bineriz. Demir : Ne işimiz var şim

Gündüz Gece

Resim
ftğrf (Sahilde bir bank, etrafta ışık yok, bankta oturan iki kişi ve deniz) Demir : Bir gün bu noktaya geleceğini biliyordun. Bile bile devam ettin ... Burcu : Düşünemiyor insan. Düşünmüyor. Demir :  ... Burcu : Susma öyle, bir şey söyle. Demir : Ne diyeyim? Burcu : (Ağlamaklı) Demir! Demir : Ne Demir! Demir ne! Bana Demir deme! Burcu : N'olur! (Kalkar, deniz kıyısına ilerler, durur.) Demir : Bir daha sakın bana ne olur deme! O kadar çok şey olur ki! Yine gözlerindeki saflığa kaptırırım kendimi, yine inanırım onca yalana yine yeniden ve tekrar tekrar! Ne mi olur? Çok şey olur Burcu. Bir daha bana ne olur diye sorma! Çok şey oldu! (Yürümeye başlar. Koşar gibi ilerler.Burcu'yu geride bırakır) (Mekan otel lobisi, bekleme koltuklarından oturmaktadırlar. Aykut ortama yeni katılır.) Aykut : Naber millet. N'apıyoruz bu gece? Demir nerede? İlayda : Bilmiyorum "ufak bir işim var" dedi, çıktı. Gideli de oldu biraz.Gelmesi lazım bu aralar. Doğu :